Tarih, Hititlere dayanan Bilecik, daha sonra sırasıyla Frigyalılar, Persler, Makedonya Kralı Büyük İskender, Selevkos, Bergama, Golat, Roma ve Doğu Romalıların hakimiyeti altına girmiştir. 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile birlikte Anadolu’nun kapıları, Türklere açılmış ve bununla beraber Anadolu Türk devletinin kurucusu olan I. Süleyman Şah ve orduları tarafından Bilecik ve çevresi fethedilmiştir. I. Haçlı Seferi ile Bilecik, Doğu Roma Devleti’nin eline geçmiştir ve o sırada Selçuklu Devletinde adından sıkça söz ettiren Ertuğrul Gazi, Kayı Beyliğini kurmuştur. Ertuğrul Gazi aynı zamanda, Kayı Türklerinin kurucusu ve önemli bir lideridir. Kayı boyu, Osmanlı Devletinin kurulmasında büyük bir rol oynamıştır. Ertuğrul Gazi’nin oğlu olan Osman Gazi, Bilecik Kalesini fethetmiş ve tıpkı babası gibi oda üne kavuşmuştur. 1280 yılından 1300 yılına kadar Bitinya Bölgesinde (Bilecik-Bursa-İznik) adını ve devletini korumak amaçlı birçok çalışma yapmış ve Osmanlı Devleti için büyük bir adım atmıştır. İznik ve Bursa fethedilinceye dek Osmanlı Devletinin başkenti olan Bilecik, önce Sultanönü (Eskişehir) daha sonra ise Hüdavendigar (Bursa) iline bağlı bir şehir haline gelmiştir. Yunanlıların, ülkeyi işgal etmeye başlamasıyla Bilecik üç defa bu işgallerin hedefi olmuş ve Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir yara almış ve tahrip edilmiştir. 6 Eylül 1922'de işgalden kurtulmuş ve işgalden tam 2 yıl sonra yani 1924 yılında il olma statüsüne kavuşmuştur.
Çok engebeli bir yapıya sahip olan Bilecik, Sakarya Nehri çevresinde hariç pek yüksek sayılmayan dağlar ve platolardan meydana gelir. Şehrin yarısından fazlası dağlıktır. Ova sayısı az, şehrin en önemli akarsuyu ise, Sakarya Irmağı’dır. Bulunduğu konum itibariyle İç Anadolu ve Marmara iklimleri arasında geçiş özelliği göstermektedir.
Ekonomisi, hayvancılık ve tarıma bağlıdır. Şehrin neredeyse yarısı ormanla kaplıdır. Bu sebepten ötürü, tarım alanı yalnızca %40tır. Önemli bir geçim kaynağı olan ipekböcekçiliği, son yıllarda hızla artmıştır. ‘’Bilecik Taşı’’ (kiraç taşı) adı verilen mermer benzeri taşlar, Bilecik ve civarda karşımıza çıkmaktadır. Bilecik’te sanayi gelişmiş ve gelişmeye devam etmektedir.
Şehirde çanak, çömlek yapımı gittikçe yaygınlaşıyor. El sanatları oldukça yaygın olduğundan şehre olan ilgi her yıl artmaktadır. Bilecik'te kaşık oyunu ve zeybek oyunu yaygın oynanmakta atışmalı türküler ve maniler burada da görülmektedir.